YÜZLEŞME
- İlke Aydın
- 18 Mar 2020
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 23 Mar 2020
Uzun zamandır klavyenin başına geçmediğimi fark ettim. Yazı yazmadığımdan değil, sadece yayınlamaya cesaretim olmadığından.
Bugün oturdum bu web sitesinin başına ve yazdıklarımı okudum. Çok toy, cümlelerini belki de "eserini" değerli kılmak için karmaşıklaştırmış bir yazarcık. Ama her şeye rağmen buraya yazmaya cesaret etmiş, birilerinin görme ihtimalini kabul etmiş, belki de görülmek istemiş bir kız çocuğu.
Geçen hafta ilkokuldaki müzik öğretmenimle kısacık bir yazışma yaptık ve bana müziğe devam edip etmediğimi sordu.
Neden devam etmediğimi düşünmek bana hayatım için çok değerli bir şey fark ettirdi. Eleştirilmekten, yargılanmaktan, beğenilmemekten korktuğum için devam etmemişim. Bir koro seçmesine katılmak, müzik kulübünün seçmesine katılmak, müzik grubu olan arkadaşlarıma "Ben de sizinle söyleyebilir miyim?" diye sormak bile korkunç gelmiş ve böylece silinmiş müzik benim hayatımdan.
Güzel bir sesim, özel bir kulağım olduğunu iddia etmiyorum. Ama kendimi deneyemeyecek kadar mı kötüyüm? Denemediğim için bilemeyeceğim.
Bu yazı, bu web sitesini hesaplarımda paylaşmaya karar verdiğim şu anda yazmak istediğim bir yazı.
Tamamen kendime dönük, şahsi ve amatör yazılardan oluşan ve ileride de müthiş makaleler beklenmemesi gereken bu blog, artık tüm sevdiklerimin görebileceği şekilde yayında!
Eleştirilerinize her zaman açığım. Dilimi, üslubumu, yazıların içeriğini lütfen eleştirin.
Herkese bu tuhaf platformdan merhaba!

Commentaires